Geçmişten günümüze balın tarihçesi ve sağlığımıza etkisini görebiliyoruz. Balın beslenmemize önemli etkilerinin olduğunu bilimsel çalışmalarla gösterilmektedir.
2.
TARİHTE BALTARİHTE BAL •Bal ile ilgili ilk yazılı dökümana SÜMERLERDE rastlanmakta ve balın ilaçlarda oldukça önemli bir unsur olduğu anlaşılmaktadır. Bu tabletlerde balın tedavi amaçlı ilaç ve merhem olarak kullanıldığı belirtilmektedir. •Babil eczanelerinde, madenlerde bal bulunmaktaydı. Balgam çıkaran öksürüğü tedavi etme amacıyla bir çok reçete bulunmuştur.
5.
BALIN ANTİBAKTERİYAL ETKİLERİBALIN ANTİBAKTERİYAL ETKİLERİ •Balın antibiyotiğe dirençli bakterilere karşı güçlü in vitro aktivitesi ve antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen kronik yara infeksiyonlarında antibakteriyel ajan olarak kullanılması tekrar gündeme gelmiştir. üAntibakteriyal ajan olarak balın uygulaması için önemli önkoşul tekrarlanabilir ve hızlı bakterisidal aktivitesinin olması ve etki mekanizmasının bilinmesidir. •Balın antibakteriyal etkisi içerdiği bileşenlere ve balın botanik kökenine dayanmaktadır . Örneğin çiçek balları, çam balından daha etkin antibakteriyal etkiye sahip olabilmektedir. Ayrıca pH seviyesinin de katkısı olduğu düşünülmektedir. Al Waili, NS. J Med Food 2003; 6: 135-140 Dixon, B. J Found Ostomy Continence Nurs 2002; 29: 295-300 Yatsunami, K. Honeybee Sci 1984; 5: 125-130
6.
BALIN ANTİBAKTERİYAL ETKİLERİBALIN ANTİBAKTERİYAL ETKİLERİ •Balın antibakteriyel etkileri: Helicobacter pylori ve diğer birkaç patojen organizma üzerinde balın in vitro antibakteriyal aktivitesi değerlendirilmiş ve H. Pylori’nin bütün izolatlarının %20 bal muamelesiyle inhibe olduğu gözlenmiştir. •Son yıllarda doğal çevreden toplanan ballardan üretilen ve çoğu medikal- kullanım amaçlı balların üretiminde kullanılan “MANUKA BALI” antibakteriyel aktivite açısından büyük farklılık göstermektedir. Mavric, E. Mol Nutr Food Res. 2008; 52: 483-489
7.
BALIN ANTİENFLAMATUAR ETKİLERİBALIN ANTİENFLAMATUAR ETKİLERİ •Farelerde yapılan enflamatuar bağırsak hastalıkları deney modellerinde, ağız yoluyla alınan balın enflamasyonu azalttığı bildirilmiştir. •Kalın bağırsak iltihabı modellerine bal verildiğinde prednizolon tedavisine benzeri etki gösterdiği gözlenmiştir. Balın burada öne sürülen etki mekanizması iltihaplı bölgede serbest radikallerin oluşumunu engelleyerek gösterdiği yönündedir. Bilsel, Y. Dig Surg 2002; 19: 306-311
8.
BALIN ANTİOKSODAN ETKİSİBALIN ANTİOKSODAN ETKİSİ •Bir araştırmada Gheldof ve ark. yedi farklı bitkisel kaynaklardan elde edilen ballarda mevcut fenolik bileşikleri ve diğer antioksidanları incelemişler; üBalların fenolik nonpolar fraksiyonlarının kromotogramlarının benzer, kantitatif olarak farklı olduğunu gözlemişlerdir. üÇok sayıda flavonoid ve fenolik asit güçlü antioksidan etkiye sahiptir. üFenolik içerik ve Oksijen Radikal Antioksidan Kapasitesi (ORAC) arasında lineer korelasyon vardır. Gheldof, N. J. Agric Food Chem. 2002; 50(21): 5870-5877
9.
BALIN ANTİOKSODAN ETKİSİBALIN ANTİOKSODAN ETKİSİ •Diğer bir araştırmada Mamary ve ark şu sonuca ulaşmışlardır; üBaldaki fenolik bileşenlerin antioksidatif etkiye sahip olduğu ve sulandırılıp kademeli olarak arttırılarak verilmesi ile antioksidatif etkisinin arttırılabildiği gösterilmiştir. •Bir diğer çalışmada ; üBalın mide mukozasını zararlı etkilere karşı korumak ve oksidasyona engel olmak için kullanılan sukralfat ve allopurinol ile aynı etkiye sahip olduğu bildirilmiştir. Mamary, M. Nutr. Resc. 2002; 22: 1041-1047 Mobarok, A.T. Journ. Ethnopharm, 1997; 55: 231-238
10.
BALIN ANTİOKSİDAN ETKİSİBALIN ANTİOKSİDAN ETKİSİ •Balın içerdiği antioksidan bileşenler: tokoferol, askorbik asit, fenoloik enzim bileşenleri (glukoz oksidaz, katalaz peroksidaz) flavanoid ve karotenoidlerdir. •Bu bileşiklerin oksidasyona karşı olan etkisi bazı kronik hastalıkların önlenmesinde etkili olacağı öngürülmektedir. Özellikle KANSER, DİYABET VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARA karşı koruyucu olduğu bildirilmiştir. Yılmaz, İ. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2010; 17(2): 143-153
11.
GÜNÜMÜZ TIBBINDA BALIN KULLANIMIGÜNÜMÜZ TIBBINDA BALIN KULLANIMI •Bal temel olarak şeker ve sudan oluşurken az miktarlarda, protein, vitamin, mineral enzimler ve orjinine göre değişiklik oranlarda fitokimyasallar içermektedir. •Antioksidatif ve antikarsinojenik etkisi olan bileşikler: üFlavonoidler (chrysin, pinocembrin, pinobanksin, quercetin, kaempferol, luteolin, galangin, apigenin, hesperetin, myricetin) üFenolik asitler (caffeic, coumaric, ferrulic, ellagic, chlorogenic) üAskorbik asit üKatalaz üPeroksidaz üKaretenoid maddeler Cook, NC. Journal of Nutritional Biochemistry 1996; 7(3): 66-76
12.
GÜNÜMÜZ TIBBINDA BALIN KULLANIMIGÜNÜMÜZ TIBBINDA BALIN KULLANIMI •Balın olumlu etki gösterdiği hastalıklar: üÜlser ve diğer mide hastalıkları üKalp yetmezlikleri ve çarpıntı üKemik hastalıkları üÖksürük, alerji, Bronşit üKansızlık üBoğaz Ağrısı üSinir Hastalıkları üBazı Cilt ve Sinir Sistemi Hastalıklarıdır. •Ayrıca kabızlığı giderdiği, damarları genişlettiği, kan dolaşımını kolaylaştırdığı, kalbi güçlendirdiği, yağ sindirimini kolaylaştırdığı, yara ve yanıkları iyileştirdiği de ileri sürülmektedir. Molan, PC. Balın Modern Tıpta Kullanımı 2000; 67: 25-31
13.
KANSERE KARŞI BALKANSERE KARŞI BAL •Bal ve onun başlıca komponentlerinden Chrysin ve Flavonoidler gibi maddelerin etkisiyle: ütumor-nekrozis faktör-alfa’nın salınımının artması, ühücre proliferasyonunun inhibisyonu, üapoptoza (programlanmış hücre ölümü) neden olarak ve hücre siklusunun duraklatılması ile kanser hücrelerine etki edebileceği gösterilmiştir •Bal biyolojik olarak aktif maddeler; ükafeik asit, ükafeik asit fenetil esterleri, übenzoik asit ve esterlerini, üfenolik asitler ve esterlerini, üflavonoid glikonları ve balmumunu içermektedir. Samarghandian, S. Clinics(Sao Paulo) 2011;66(6) : 1073-1079 Greenaway, W. Proc. R. Soc. Lond. B Biol. Sci. 1987 ;232 :249-272
14.
KANSERE KARŞI BALKANSERE KARŞI BAL •Bal biyolojik olarak aktif maddeler olan; ükafeik asit, ükafeik asit fenetil esterleri, übenzoik asit ve esterlerini, üfenolik asitler ve esterlerini, üflavonoid glikonları ve balmumunu içermektedir. Bu bileşikler, tirozin kinaz, siklooksijenaz ve ornitin dekarboksilaz gibi enzimler aracılığıyla çok sayıda hücre sinyal yolağını yavaşlatarak tümör hücre çoğalması ve transformasyonu üzerinde baskılayıcı etkili oldukları gösterilmiştir . Orsolic, N. Nutr. Cancer 2003: 47(2); 156-163
15.
KANSERE KARŞI BALKANSERE KARŞI BAL •Jaganathan ve ark. yaptığı araştırmada; üBalın, yüksek fenolik ve triptofan içeriğinin kolon kanseri hücrelerinin hücre proliferasyonunu inhibe ettiği gösterilmiştir. •Gribel ve Pashinski ve ark. yaptığı araştırmada; üBalın antitümor ve antimetastatik etkisi, 5 farklı sıçan ve fare tümörlerinde gösterilmiş. üAyrıca 5-FU ve siklofosfamid gibi kemoterapotik ilaçların antitümör etkisini güçlendirdiği bildirilmiştir. •Mesane kanser hücre soylarında (T24, RT4, 253J ve MBT-2) da balın in vitro büyümeyi etkin bir şekilde baskıladığı gösterilmiştir. Orsolik, N. Periodicium Biolog 2004; 106: 397-401 Swellam, T. Int Journ of Urology 2003; 10: 213-219
16.
KANSERE KARŞI BALKANSERE KARŞI BAL •Zeina ve ark. yaptığı bir çalışmada; üKekik balının maymun böbrek hücrelerinden izole edilen Rubella tümörler üzerine topikal olarak uygulandığında tümörün büyümesini yavaşlattığı tespit edilmiştir. •Radyoterapi gören kanser hastalarında; bal radyasyon mukoziti oluşumunu azaltarak destekleyici bir etki sağlamaktadır. Zeina, B. Altern Complement Med. 2010: 2(3); 345-348 Biswal, M. B. Support Care Cancer 2003: 11; 242-248
17.
KANSERE KARŞI BALKANSERE KARŞI BAL Balın tümör büyümesine, hastalığın yayılma sürecine, MEME ve KOLON KANSERİ tümör modellerinde apoptoz ve nekroz indüklemesine karşı etkisinin incelendiği çalışmada; oral veya sistemik yoldan verildiğinde tümör büyümesi ve tümör metastazı kontrolünde önemli rol oynadıkları bildirilmiştir. Rao, CV. Cancer Res. 1993 ;53(18) :4182-4188
18.
KALP HASTALIKLARINA KARŞI BALKALP HASTALIKLARINA KARŞI BAL •Bal içeriğinde bulunan; üGalangin, üKaempferol, üAcacetin, üKafeik Asit Fenetil Ester (CAPE), ükuersetin gibi FENOLİK iç̧erikler olan kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde umut vaat etmektedir. •Birçok epidemiyololojik çalışmada düzenli alınan fenolik bileşenlerin kalp hastalığı riskini azalttığı bildirilmiştir •Koroner kalp hastalığında, fenolik bileşenler antitrombotik, anti-iskemik, antioksidan ve vazorelaktan olarak koruyucu etkiler gösterirler. Khalil, MI. Afr J Tradit Complement Altern Med. 2010 ;7(4) :315-321
19.
KALP HASTALIKLARINA KARŞI BALKALP HASTALIKLARINA KARŞI BAL •Bir çalışmada kardiyovasküler hastalıklarda risk faktörü oluşturan; •Plazma İnsülini, •Kolesterol, Trigliserid (TG), Kan Lipidleri, •C Reaktif Protein ve Homosistein gibi maddelerin üzerindeki etkileri •75 gr doğal bal karşı aynı miktardaki yapay bal (fruktoz ve glukoz oranı yüksek) ya da glukoz ağız yolu ile alınarak kıyaslanmıştır. üGLUKOZ ALIMI: Total kolesterol ve düşük yoğunluktaki lipoprotein kolestrol (LDL) miktarlarında artış üYAPAY BAL: Total kolesterol ve LDL oranlarını az miktarda azalma, TG artış üDOĞAL BAL: Kolesterol, LDL ve TG oranlarını azalma, yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterollerini (HDL) az miktarda artma. ü •Hipertrigliseridemi olan hastalarda: üYapay bal →LDL oranını arttırırken, üDoğal bal→ LDL oranlarını düşürmüştür. Al- Waili, NS. J Med Food 2004: 7; 100-107
20.
DİYABETE KARŞI BALDİYABETE KARŞI BAL •Katsilambros ve ark. yaptığı bir araştırmada; üYağdan-zengin diyete bal eklenmesi yüksek trigliserid ve insülin serum konsantrasyonlarıyla sonuçlandığı için tip 2 diyabetiklerin diyetinde tatlandırıcı olarak balın uygun olduğuna işaret etmiştir. •Balın diyabette glisemik kontrole katkı sağladığına dair kanıtlar giderek artmaktadır. Oral yoldan bal kullanımını (5 ml/kg) normal ve alloksan-diyabetik tavşanlarda glukoz seviyesinde anlamlı bir artışa neden olmadığı bildirilmiştir. Katsilambros, NL. Acta Diabetologica Latina 1988: 25; 197-203 Akhtar, M. J. Pak Med Assoc. 1989: 39; 107-113
21.
BALIN GÖZ HASTALIKLARINA ETKİSİBALIN GÖZ HASTALIKLARINA ETKİSİ •Balın topikal olarak hiperozmotik ajan şeklinde göz bölgesine sürülerek, anteriör ve posteriör ışığa yanıt verme yeteneğinin arttığı ve korneal ödem rahatsızlıklarına iyi geldiği bildirilmiştir. •Mansour ve ark. yaptığı bir çalışmada; üGözün irinli akıntısında, üMikrobiyal kornea ülserlerinde, üBlepharitis, üKataral konjuktivit ve üKornea enfeksiyonlarında tedavi amaçlı kullanılabileceğini bildirilmiştir. Mansour, MA. Clinical and Experimental Opthamology 2002 ;30 :141-142
22.
BALIN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINA ETKİSİBALIN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINA ETKİSİ •Balın ağız ve diş sağlığına etkisi özellikle; üPeriodontal hastalıklara, ağız ülserlerine ve diğer birçok ağız problemlerine iyi geldiği tespit edilmiştir. üDişlerin çürümesine neden olan etkenlerden Streptecoccus mutansa’nın üremesine karşı bazı balların engelleyici etkisinin olduğu bildirilmiştir. üAntibakteriyel etkisi sayesinde bal diş çürüklerine neden olan bakterilerin büyümesini engeller ve karyo-protektif bir etkinin oluşmasını sağlayabilir. üAntibakteriyel özellikte olan Manuka balı diş plağı oluşumuna ve diş eti iltihabı hastalığına engel olmaktadır. •Balın dişlere zararlı olduğu ile ilgili çok sayıda tartışma vardır. Bazı araştırmalar balın karyojenik (diş çürüğü) etki gösterdiğini savunmaktadır. English, HK. Journ Int Acad Periodontol 2004: 6; 63-67
23.
BALIN YARA VE YANIK TEDAVİSİNE ETKİSİBALIN YARA VE YANIK TEDAVİSİNE ETKİSİ •Balın antimikrobiyal ve antioksidan aktiviteleri, yüksek viskozitesi, bağışıklık sistemini uyarması, anti-enflamatuar gibi olumlu etkilerinin yanı sıra organizmaya dıştan uygulanması durumunda hava almayı engellemesi yara ve yanıkların iyileşmesini hızlandırmaktadır. • Yanıklarda ve enfeksiyonlu yaralarda bal kullanılması yaraların temiz ve steril hale gelmesini sağlamakta, böylece yaraların daha çabuk kapanmasına sebep olmaktadır. Molan, CP. Honey Research Unit. New Zelland, 1992: 80-92
24.
BALIN YARA VE YANIK TEDAVİSİNE ETKİSİBALIN YARA VE YANIK TEDAVİSİNE ETKİSİ •Alcaraz ve Kelly yaptığı çalışmada; üBacaklarda enfeksiyöz ülserlere karşı balın etkili olduğunu tespit etmişlerdir. üBalın patojen bakterilerin ortamda üreme ve gelişmesini engellediği tespit etmişlerdir. •Balın deri iltihaplarında, nekrotik dokularda ve ödemlerin iyileşmesinde de önemli rol oynadığını; granülasyon ve epitelizasyon olaylarında etkili olduğunu bildiren çalışmalar da mevcuttur. Alcaraz, A. Br. Journel Nurs. 2002; 11-24; 11(13): 859-870.
25.
BALIN SİNİR SİSTEMİ RAHATSIZLIKLARINA ETKİSİBALIN SİNİR SİSTEMİ RAHATSIZLIKLARINA ETKİSİ •Balın, sinir sistemi üzerine en büyük etkisi sedatif ve antidepresan özelliğinden kaynaklanmaktadır. Yapılan bir çalışmalarda balın agresifliğe, depresyona, baş ağrısına, uyku problemlerine iyi geldiği, insanı sakinleştirdiği tespit edilmiştir. •Balın sinir sitemi üzerindeki faydalı etkileri de polifenolik içeriklerine atfedilmektedir. Akanmu, M.A. Afr J Tradit. Complement Altern Med. 2011; 8: 230-249
26.
BEBEK SAĞLIĞINDA BALIN ETKİLERİBEBEK SAĞLIĞINDA BALIN ETKİLERİ •Bal şekere kıyasla bebekler tarafından daha iyi tolere edilmektedir ve su karışımlı plasebo ile karşılaştırıldığında bebeklerin ağlama süreçlerini daha fazla kısalttığı görülmüştür . •Bebekler şeker yerine bal temelli gıdalar ile beslendiklerinde hemoglobin içeriği artmakta, daha iyi bir cilt rengine sahip olmakta ve sindirim sorunu ile karşılaşılmamaktadır . Tanzi, M.G. Pharmacotherapy 22: 1479-1483
27.
BEBEK SAĞLIĞINDA BALIN ETKİLERİBEBEK SAĞLIĞINDA BALIN ETKİLERİ Bebekler için balda bulunan Klostridyum Botilinum içeriği sağlık açısından dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bu bakteri doğal gıdalarda bulunduğu için ve bal üretildiği yerden steril olmayan koşullarda paketlendiği için düşük kirlilik seviyesi riskleri göz ardı edilmemelidir. Bu bakterinin sporları bal içerisinde yaşayabilir fakat zehir üretmezler. Bundan dolayı, bir yaşından küçük bebeklerin midesinde baldan gelen sporlar yaşayabilir ve teorik olarak toksin üretebilirken 12 aylıktan büyük bebekler hiçbir risk oluşturmadan bal ile beslenebilirler. İngiliz Bal İthalatçıları ve Paketleyicileri Derneği; bal etiketlerinin üzerine “Bal 12 aylıktan küçük bebeklere verilmemelidir” uyarısını koymuşlardır. McMaster, P. Journ of Paediatrics and Child Health 2000; 36: 596-597
28.
BALIN ATLETİK PERFORMANS ÜZERİNDEKİ ETKİLERİBALIN ATLETİK PERFORMANS ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ •Bal uzun periyotlarda ve yan etki olmaksızın hızlı bir şekilde vücuda enerji sağlayan en iyi şeker kaynaklarından biridir. •Yosef ve ark. yaptıkları araştırmada güreşçilerde antrenman sırasında bal ve su takviyesinin etkisi incelendiğinde; ükan şekerinin korunmasına katkı sağladığını, üderi ısısının aşırı artışını engellediğini bildirmişleridir •Kreider ve ark. yaptığı araştırmada balın jel ve toz halinin bir karbonhidrat kaynağı olarak atletik performans üzerindeki fizyolojik etkisi incelendiğinde; üBal, performans esnasında kandaki glukoz miktarını ve kalbin atış hızının kontrolünü düzenlediği bildirilmiştir. Yosef, E.S.M. World Journal of Sport Sciences, 2010; 3: 930-935 Richard, K. Strength and Conditioning Journal 2002; 24(1): 50-51
29.
BALIN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÜZERİNE ETKİSİBALIN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÜZERİNE ETKİSİ •Bal özellikle immun sistemi güçlendirerek sağlıkta ve beslenmede çok sayıda faydaları olan doğal bir maddedir. •E.coli antijenlere karşı antikor üretiminde doğal balın etkisi: üOral yoldan bal alınmasının bu antijenlere karşı birincil ve ikincil bağışıklık mekanizması tepkimeleriyle antikor üretimini harekete geçirdiği gösterilmiştir. Al-Waili, NS. J Med Food 7; 2004: 491-494
30.
BALIN SİNDİRİM SİSTEMİ ÜZERİNE ETKİLERİBALIN SİNDİRİM SİSTEMİ ÜZERİNE ETKİLERİ •Yapılan çalışmalarda, balın sindirim sistemi hastalıklarına iyi geldiği ortaya konulmuştur. Özellikle mide ülserinin etkeni olarak gösterilen Helicobacter pylori’nin gelişimi üzerine inhibe edici özelliği olduğu ve hastalığın gerilemesini sağladığı bildirilmektedir. •Bir diğer araştırmada, balın hastalara oral yolla verilmesi ile vasküler permeabilitede olumlu etkilerin gözlendiği sonucuna varılmıştır. •Mahgoup ve ark. yaptığı çalışmada; deneysel olarak 4 gün boyunca kolitli hastalara bal verilmiştir. Biyopsi örneklerinin biyokimyasal ve histopatolojik incelemelerinde, kolitteki mukoza yıkımının azaldığını saptamışlardır. Mahgoup, A. Trop Gastroentoral 2002; 23(2): 82-87 Mobarok Ali, A.T.M. Journal of Ethnopharmacology 1997; 55: 231-238
Thank you for your comment.